Kutuptaki halka
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

5. 1 Fâtiha

2 posters

Aşağa gitmek

5. 1 Fâtiha  Empty 5. 1 Fâtiha

Mesaj tarafından uur 04.06.13 11:43

İndiği Yer:  
Mekke
 
İniş Sırası:
5
 
Âyet Sayısı :
7
 
Nüzulü
Hz. Muhammed'in peygamberliğinin ilk yıllarında Mekke'de nazil olduğu hususunda ittifak vardır. Kaynaklarda nüzul sebebiyle ilgili özel bir olay yoktur. Mushafın baş tarafına konmak üzere vahyedilmiştir; Kur'an'in hem bir mukaddi­mesi hem de özeti gibidir. Ayrıca her müminin kıldığı namazın bütün rek'atlarında rabbi ile konuşurcasına okuması ve bu sayede O'na yaklaşması murat edilmiş­tir.[1]
 
Adı ve Âyet Sayısı
Kur'an ilimlerine dair kaynaklarda birden fazla adı vardır; ancak bunlardan "Fatiha, es-Seb’u’l-mesânî, Ümmü'l-kitâb" adları hadislerde geçmektedir.[2]
Fatiha "ilk, evvel, başlangıç" demektir. Bütün olarak gelen ilk sûre olduğu, Kur'ân-ı Kerîm'i okumaya ve yazmaya onunla başlandığı için bu adı almıştır. Fa­tiha sûresinden önce gelen (nazil olan) âyetler, ait oldukları sûrelerin parçalandır ve bu sûrelerin nüzulü Fâtiha'dan sonra tamamlanmıştır.
es-Seb'u'1-mesânî "ikilenen, tekrarlanan yedi" demektir. Bu sûre yedi âyet­ten oluştuğu ve namazda en az iki kere okunduğu ya da her rek'atta ona bir başka sûre veya birkaç âyet eklendiği İçin bu ismi almıştır.
Ümmü'l-kitâb "kitabın aslı, temeli, anası" demektir. Bazı hadislerde "Ümmü"l-Kur'ân" (Kur'an'ın anası) şeklinde ifade edilmiştir. Fatiha sûresine bu ismin verilmesi, yukarıda işaret edilen ve az sonra açıklanacak olan içeriği sebebiyledir.
Fatiha'nın yedi âyetli bir sûre olduğunda görüş birliği vardır. Bu yedi âyetin sayımı, besmelenin Fatiha sûresine dahil bir âyet olup olmadığı konusundaki gö­rüş ayrılığı sebebiyle farklı olmuştur. Mekke ve Kûfeli kıraat âlimlerine (kurrâ) ' göre besmele Fâtihaiya dahil bir âyettir, "el-hamdü" ile başlayan ise İkinci âyettir. Medine, Basra ve Şam kurrâsına göre besmele, Fâtiha'ya dahil bir âyet değildir,
"el-hamdü..." birinci âyettir. Bu konuya besmelenin tefsirinde tekrar dönülecektir. Besmeleyi Fâtiha'dan saymayanlara göre "en'amte aleyhim" den sonrası ayrı bir âyettir ve yedi rakamı böyle tamamlanmaktadır. [3]
 
Konusu
Bu sûre ilâhî kitabın bütün amaçlanın; getirdiği mâna, bilgi ve hükümleri özet halinde ihtiva etmektedir. Kur'ân-ı Kerîm'in gönderiliş amacı insanların dün­ya hayatını düzene koymak ve iyi (ilâhî irade, nzâ ve düzene uygun) bir dünya ha­yatından sonra ebedî saadeti sağlamaktır. Bu amaca ulaşabilmek için:
1. Emir ve yasaklara ihtiyaç vardır.
2. Bu emir ve yasakların hayata geçmesi, bunların kayna­ğının "yaratıcı, varlığı zaruri, kemal sıfatlarına sahip, her çeşit eksiklik ve kusur­dan uzak bulunan Allah" olduğunun bilinmesine bağlıdır.
3. Bu imanı, bu bilgi ve şuuru desteklemek üzere de mükâfat ve ceza vaadi gerekir. Sûrenin başından "yev-mi'd-dîn"e kadar birincisi, "müstakîm"e kadar ikincisi ve buradan sonuna kadar da mükâfat ve ceza vaadi ile -konulan desteklemek, canlı bir şekilde tasvir etmek ve geçmişten ibret alınmasını sağlamak üzere verilen- Kur'an kıssalarının özü ve­ciz bir şekilde ifade edilmiştir. Kur'ân-ı Kerîm'in bilgi, irşad ve talimatla ilgili bü­tün muhtevası "bilinmesi ve inanılması gerekenler" ve "yapılması gerekenler" di­ye ikiye ayrılabilir. Birincisinde Allah, peygamberlik, gayb âlemi hakkında bilgi­ler, öğütler, misaller, hikmetler ve kıssalar vardır. İkincisinde ise ibadetler ve ha­yat düzeni gibi amelî, ahlâkî hükümler ve öğretiler vardır. Fatiha sûresi bütün bun­ları ya sözü veya özüyle ihtiva etmektedir ya da bu konularda akim önünü açarak ona ışık tutmaktadır.
"Hamd Allah'a mahsustur" cümlesi Allah Teâlâ'nın kendisini hamde (övgü­ye, yüceltmeye) lâyık kılan bütün yetkinlik sıfat! arını; "âlemlerin rabbi" ifadesi di­ğer yaratma ve fiil sıfatlarını; "rahman ve rahîm" isimleri Allah'ın insanlara rah­met ve merhametinden kaynaklanan din kurallarını; "ceza ve hesap gününün sahi­bi" nitelemesi kıyamet hallerini ve âhiret âlemini; "Yalnız sana kulluk ederiz" kıs­mı iman, ibadet ve sosyal düzeni; "Yalnız senden yardım dileriz" cümlesi ameller­de İhlâsı (ibadetlerin yalnızca AHah rızâsı için yapılmasını) ve tevhidi (O'ndan başkasına kul olarak boyun eğilmemesini, Tann'ya mahsus sıfat ve etkilerin O'ndan başkasına tanınmamasını) ifade etmektedir. "Bizi doğru yola İlet" cümle­si ibadet, nizam, düşünce ve ahlâk çerçevesini, "nimete erdirdiklerinin yoluna..." kısmı gelip geçmiş örnek nesilleri, millet ve toplulukları; "gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil" bölümü ise kötü örnek teşkil eden ve hallerinden ibret alınması gereken geçmiş toplulukları içine almaktadır.
Denebilir ki besmelenin başındaki "bi" edatından başlayarak besmeleye, sonra Fâtiha'ya ve devamında bütün Kur'an'a doğru ilâhî sırlar perde perde açılmak­ta; yoğunlaştırılmış dar hacimden, yoğunluğu gittikçe hafifleyen geniş hacimlere doğru yansıyan ilâhî irşadın ışığı âlemlere yayılmaktadır. "Bi" edatındaki "musa­habe" (beraberlik) ve " istiâne" (yardım dileme) mânaları, kul ile Allah ilişkisinin ve dolayısıyla dinin amacının bütününü İhtiva etmektedir. Besmelenin geri kalan kısmı ile Fatiha, bu İlişkiyi daha da açarak devam etmekte, diğer sûre ve âyetler de bunları, aralarında bir bütünlük oluşturarak her kabiliyet ve zihin seviyesine uy­gun üslûplar içinde açıklığa kavuşturmaktadır. [4]
 
Fazileti ve Özellikleri
Gerek yalnızca "el-hamdü lillâh" vb. şeklinde ifade edilen hamdın ve gerek­se bütünüyle Fatiha sûresinin değeri ve müminin dinî hayatındaki yeri hakkında birçok sahih hadis bulunmaktadır:
"Zikrin en üstünü 'la İlahe illallah', duanın en yücesi 'elhamdülillâh'tır" [5]
"Allah'a hamd ile başlamayan her önemli işin sonu güdüktür" [6]
Allah'ın resulü, Ebû Saîd b. Muallâ isimli sahâbîye, Kur'ân-ı Kerim'deki en büyük sûreyi mescidden çıkma­dan bildireceğini ifade buyurmuş, sonra da bunun Fatiha olduğunu açıklamıştır [7]
Yine birçok sahih hadiste Fatiha sûresinin şifa özelliği ile ilgili açıklamalar yapılmıştır [8]
 
Meali
Kovulmuş şeytandan Allah'a sığınırım. [9]
 
Tefsiri
"Eûzü" veya "istiâze" diye bilmen bu cümle, bu şekliyle bir âyet olmadığı için mushafa yazılmamıştır. "Kur'an okuyacağın vakit o kovulmuş şeytandan Al­lah'a sığın"[10] şeklinde buyurulduğu için Kur'an okumaya başlayanlar, besmeleden önce "eûzü..." ifadesini okumak suretiyle bu emri yerine getirmekte­dirler.
Asıl adı İblîs olan şeytan, Allah'ın "Âdem'e secde et!" emrine uymadığı, kendisinin daha üstün olduğunu ileri sürerek emre karşı geldiği için meleklerin va­tanından (melekût âleminden) kovulup sürgün edilmiş; o da imtihan dünyasında Allah'ın kullarını, O'nun yolundan ve rızâsından ayırmak için uğraşmayı kendine vazife edinmiştir [11]Şeytan, kendine uyan diğer cinleri ve insanları da kullanarak vazifesini yapmaya çalışmaktadır. [12] Ancak Allah'a iman eden, O'na dayanan ve güvenen müminlere şeytanın zarar veremeyeceği ve onlara hükmünün geçmeyeceği ilgili âyetlerde açıklanmıştır. [13]
Yukarıda meali zikredilen âyet (16/98) sebebiyle Kur'an okumaya başlayan­lar "eûzü" çekerler. Ancak bunun hükmü konusunda farklı görüş ve yorumlar var­dır. Bazı müctehidtere göre emir kipi kullanıldığı için eûzü çekmek farzdır. Müc-tehidlerin çoğunluğuna göre ise bu bir tavsiye emridir, eûzü çekmek farz değil menduptur, teşvik edilmiştir ve güzel bulunmuş bir davranıştır.
Şeytanın insandan en uzakta olması gereken zaman olan Kur'an okuma ha­linde bile -okumaya başlarken- eûzü çekmek tavsiye edildiğine göre diğer işlere başlarken bunu yapmanın daha da gerekli olacağı anlaşılmaktadır.
Kötülüğe karşı bile iyilik yaparak insanlardan gelecek belâyı defetmek, eûzü çekerek de şeytandan gelecek olan vesvese ve kışkırtmayı kendilerinden uzaklaş­tırmak Kur'an'm, müminlere tavsiyeleri arasında yer almıştır. [14]  Eûzü, bir yandan böyle maddî ve manevî serleri, kötülükleri defetme­ye ilâç olurken diğer yandan kulun imtihan şuurunu tazelemekte, insanın ulvî yö­nü ile süflî yönü arasında ömür boyu sürüp giden ve onu geliştirmeyi, olgunlaştır­mayı sağlayan mücadelede uyanık ve tedbirli olmayı telkin etmektedir. [15]
 
Meali
1. Rahman ve rahîm olan Allah'ın adıyla...
2. Hamd, âlemlerin rabbi Al­lah'a mahsustur.
3. Rahman ve rahîm.
4. Ceza gününün tek sahibi.
5. (Rabbi-miz!) Ancak sana kulluk eder ve yalnız senden yardım dileriz.
6. Bizi dosdoğ­ru yola ilet.
7. Nimetine erdirdiklerinin yoluna; gazaba uğramışların yoluna da, doğrudan sapmışların yoluna da değil! [16]


http://tefsir.errahman.de/


Mustafa İslamoğlu hocanın tefsiri:

http://www.mustafaislamoglu.com/MD545_2-fatiha-suresi-%281-7%29-.htm


Ayet paylaşımı: 01.02.2014 saat 17:00 study

Girizgah / Samet
1.-2. ayetler / Uğur | Eûzü-Besmelenin anlamı için Birdal ve Hasan aşağıdaki linklere bakarsanız iyi olur:
- Eûzü-Besmele
- Besmele (En azından göz gezdirin)
3. ayet(esmalar) / Samet
4. ayet / Burak, El-Malik esmasına bakarsan daha açıklayıcı olur:
- El-Mâlik 1
- El-Mâlik 2
5.-7. ayetler / Ferhat

Saate dikkat!


En son uur tarafından 20.11.15 9:45 tarihinde değiştirildi, toplamda 4 kere değiştirildi
uur
uur
Admin

Viestien lukumäärä : 90
Join date : 03/06/13

https://kutuptakihalka.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

5. 1 Fâtiha  Empty Geri: 5. 1 Fâtiha

Mesaj tarafından sametti 27.01.14 20:44

Buluşma saatini herkes içinde müsait olursa 17.00 yapalım mı ? Çünkü normal vaktimize sığdırmak zor olacak.

sametti

Viestien lukumäärä : 20
Join date : 04/06/13

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

5. 1 Fâtiha  Empty Geri: 5. 1 Fâtiha

Mesaj tarafından uur 27.01.14 22:07

Tamamdır abi değiştirildi erken söylediğin için. Namazı sohbete gelmeden önce Pasila camisinde kılmak uygun olur diye tavsiyede bulunmuş olayım. Herkes durumuna bakar artık.  silent 
Allaha emanet olun.
uur
uur
Admin

Viestien lukumäärä : 90
Join date : 03/06/13

https://kutuptakihalka.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz