Kutuptaki halka
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

64. 44 Duhân

Aşağa gitmek

64. 44 Duhân Empty 64. 44 Duhân

Mesaj tarafından uur 20.11.15 16:19

İndiği Yer: Mekke


İniş Sırası: 64


Âyet sayısı: 59


Nüzulü


Mekke'de, Zuhruf dan sonra, Câsiye'den önce nazil olmuştur.[1]


Adı

Gâfir'den Ahkaf a kadar yedi sûre Hâ-mîm harfleri ile başlamaktadır. Bu yedi sureye ülkemizde "Hâmîmler" denir, ancak her birinin, bazen "Hâ-mîm" ile birlikte de söylenen özel adlan vardır. Nitekim bu sûrenin adı "duman" mânasındakİ Duhân'dır. Duhân kelimesi 41 sıra numaralı Fussılet sûresinin 11. âyetinde de geçmiş, fakat buradaki yeri daha önemli olduğu için sûre bu isimle anılmıştır. [2]


Konusu

Aynı harflerle başlayan sûrelerin konulan arasında da önemli ölçüde bir ortaklığın bulunduğu dikkat çekmektedir. Hâ-mîm harfleriyle başlayan Duhân sûresi de bundan önceki Hâmîmler gibi, ana konu olarak Kur'an'ın gerçek Allah kelamı olduğuna ve insanlar için önemine dikkat çekmektedir. Bu münasebetle şu konulara da yer verilmiştir:

1. Kur'an'ın nazil olduğu gecenin önemi ve değeri.

2. Kur'an'ı gönderen Allah'ın birliği ve büyüklüğü.

3. Firavun ve kavmi ile Tübba' gibi geçmiş kavimlerin peygamberlere karşıtakındıkları tavır ve peygamberlerin tevhid mücadelesi.

4. Peygamberlere inanmayanları dünyada ve âhirette bekleyen akıbet, kıyamet, yeniden dirilme, cennet ve cehennem. [3]


Meali

Rahman ve rahim olan Allah'ın adıyla... 1. Hâ-mîm. 2. Aydınlatan kitaba yemin olsun! 3. Biz onu mübarek bir gecede indirdik; biz daima uyarmaktayız. 4-7. O gecede bizim katımızdan bir emirle hüküm ve hikmet konusu olan bütün işler ayrılır. Rabbinden, eğer gerçekten biliyorsanız göklerin, yerin ve bunlar arasında olan her şeyin rabbinden bir rahmet olarak biz devamlı göndermekteyiz. O her şeyi işitmekte ve bilmektedir. 8.0'ndan başka tanrı yoktur, hayat verir ve öldürür. Sizin rabbinizdir, önceden gelip geçmiş ecdadınızın da rabbidir. 9. Gerçek bu iken onlar kararsızlık içinde oyalanıp duruyorlar. [4]

10-11, Göğün bütün insanları kuşatan belirgin bir dumana bürüneceği günü bekle. Bu acı veren bir azaptır. 12. "Rabbimiz, üzerimizden azabı kaldır, bizler artık inanmaktayız" (diyecekler). 13-14. Kendilerine apaçık bir elçi geldiği, sonra ondan yüz çevirerek "Bu, kendisine bazı şeyler öğretilmiş biri, bir deli!" dedikleri halde onlar mı bundan ibret alıp akıllarını başlarına toplayacaklar! 15. Biz azabı biraz hafifleteceğiz, kuşkusuz siz de hemen eski halinize döneceksiniz. 16. Amansız bir şekilde yakaladığımız gün yaptıklarının cezasını hakkıyla vereceğiz.[11]

17-21. Onlardan önce Firavun'tın kavmini de imtihan ettik ve onlara, şunu söyleyen değerli bir elçi geldi: "Allah'ın kulları! Bana istediğimi verin, ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim. Allah'a başkaldırmayın. Kuşkusuz size, söylediklerimi kanıtlayacak açık bir delil sunacağım. Beni taşa tutmanıza karşı Allah'a sığınırım. Eğer bana inanmazsanız bari yolumdan çekilin. 22. Sonuç alamayınca rabbine, "Bunlar günaha batmış bir topluluk!" diye arzıhal etti. 23-24. Rabbi şöyle buyurdu: "Kullarımı gece harekete geçir; kuşkusuz peşinize düşülecektir. Denizde açılan yolu olduğu gibi bırak, onlar boğulmaya mahkûm bir ordudur. 25-27. Geride nice bahçeler, su kaynaklan, ekili ürünler ve iyi bir konum, vaktiyle içinde yüzdükleri refah bıraktılar! 28. İşte böyle oldu. Biz de bunları başka bir topluluğa miras olarak verdik. 29. Onlar için ne gök ağladı ne de yer. Kendilerine aman da verilmedi. 30-31. Gerçekten İsrâiloğulları'nı aşağılayıcı bir azaptan, Firavun'un işkencesinden kurtarmış olduk. O haddi aşan, ululuk taslayan birisiydi. 32-33. Bunları, bilerek çağdaşları olan topluluklara tercih ettik ve onlara, kendileri için apaçık imtihan içeren mucizeler verdik. [16]

34-36. Onlar, kesin bir dil ile şunu söylüyorlar: "Bu iş bizim ilk (ve son olarak) ölüp gitmemizden ibarettir, biz artık yeniden diriltilecek değiliz. Siz doğru söylüyorsanız (ölmüş) babalarımızı geri getirin!" 37. Bunlar mı güçlü, Tübba'ın kavmi ve ondan öncekiler mi? Onların tamamını helak ettik; çünkü onlar günaha gömülmüşlerdi. 38-39. Gökleri, yeri ve bunların arasındakileri oynayıp eğlenmek için yaratmadık. Bunları hakikat ve hikmet çerçevesinde yarattık, fakat çoğu bunu bilmez. 40. Yargı günü hepsinin belirlenmiş günüdür. 41-42. O gün hiçbir dostun dostuna bir faydası dokunmaz, onlar başka yerden de bir yardım görmezler, ancak Allah'ın rahmetine mazhar olanlar müstesna. Allah izzet ve rahmet sahibidir. 43-46. Zakkum ağacı günahkârın yiyeceğidir. O, karınlarda, fokurdayan su misali kaynayan bir tortu gibidir. 47-50. (Görevlilere şöyle denir:) "O günahkârı yakalayıp cehennemin ortasına sürükleyin, sonra başının üstünden kaynar su dökme cezasını uygulayın!" Ve kendisine, "Tat bakalım; zira sen güçlü ve değerlisin! Bütün bunlar sizin şüphe ile karşıladığınız şeylerdir!" deyin. 51-53. Allah'a itaatsizlikten sakınanlara gelince, kuşkusuz bunlar, güvenli bir yerdedirler; dostlarla karşı karşıya ipekli ve sırmalı elbiseler giymiş olarak cennetlerde ve su kaynaklarının başındadırlar. 54. Ayrıca onları beyaz tenli, ceylan gözlü eşlerle birleştireceğiz. 55. Orada güven içinde her meyveden isteyebilecekler. 56-57. İlk ölümlerinden başka bir ölüm tatmayacaklar. Rabbin, onları bir lütuf olarak cehennem azabından da koruyacak. İşte büyük kazanç budur! 58. Anlayıp düşünsünler diye Kur'an'ı senin dilinde kolaylaştırdık. 59, Kuşkusuz onlar bekliyorlar, sen de bekle! [19]

http://errahman.de:8181/tefsir-kulliyati/044duhan/002.htm


Tefsirler:

https://kutuptakihalka.yetkin-forum.com/f14-tefsirler
uur
uur
Admin

Viestien lukumäärä : 90
Join date : 03/06/13

https://kutuptakihalka.yetkin-forum.com

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön


 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz