Kutuptaki halka
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Meal ve tefsirleri nasıl değerlendirmeliyiz? Tefsir yapılırkan hadislerin önemi nedir?

Aşağa gitmek

Meal ve tefsirleri nasıl değerlendirmeliyiz? Tefsir yapılırkan hadislerin önemi nedir? Empty Meal ve tefsirleri nasıl değerlendirmeliyiz? Tefsir yapılırkan hadislerin önemi nedir?

Mesaj tarafından Furkan 13.07.15 13:30

Evliyanın ve ulemanın en büyükleri olan Eshab-ı kiram bile, ayetlerin manalarını Resulullah efendimize suâl ederlerdi. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kur'an-ı kerim Allahın metin [sağlam] ipidir. Manalarının hepsi anlaşılmaz. Çok okumak ve dinlemekle eskimez.) [İbni Mace]

Kur'an-ı kerimin, çok veciz olup, bitmez tükenmez manalarının bulunduğu, bütün manaları bildirilse bile, yazmak için kâğıt ve mürekkep bulunamıyacağı bizzat Kur'an-ı kerimde bildirilmektedir. Mealen buyuruluyor ki:
(De ki, Rabbimin [İlmini, hikmetini bildiren, hayrete düşüren] sözleri için, denizler mürekkep olsa, bir o kadar daha deniz ilave edilse, denizler tükenir, Rabbimin sözleri tükenmez.) [Kehf 109 - Beydavi]

Hz. Peygamber'in Kur'ân'ı Tefsîri:
Kur'ân'ın anlaşılmasında başvurulan ikinci kaynak, bizzat Allah Resulünün Kur'ân tefsirleridir. Sahâbe-i Güzîn Allah'ın Kitabında bir müşküle karşılaştıkları zaman onun tefsîri için Resûlullah'a başvururlardı ve Resûlullah da onlara bu ko­nularda bilgi verirdi. Zaten Resûlullahm gönderilişindeki amaçlardan birisi de teb-lîğ idi. Hadîs kitaplarında Kur'ân tefsîrleriyle ilgili özel bölümler yer almaktadır. Hz. Peygamber'in Kur'ân'ı tefsîrinden birkaç örnek vermemiz gerekirse şunları sı­ralayabiliriz.
İmâm Ahmed ibn Hanbel ve Tirmizî ile başkaları Adiyy'den nakleder ki Resû­lullah (s.a) Fatiha süresindeki: "Kendilerine gazâb edilenler" kavli ile yahûdîlerin "Sapıklar" kavli ile de hıristiyanların kastedilmiş olduğunu söylemiştir. Yine Tir­mizî ve lbn Hibbân Sahîh'lerinde Abdullah İbn Mes'ûd'dan naklederler ki Resûlul­lah (s.a): Orta namaz ikindi namazıdır, buyurmuştur. İmâm Ahmed lbn Hanbel ile Buhârî ve Müslim Abdullah ibn Mes'ûd'dan naklederler ki: "îmân edip de imân­larına zulmü karıştırmayanlar" âyeti nazil olduğunda, bu ifâde halka ağır gelmiş ve demişler ki? Ey "Allah'ın Resulü,.hangi birimiz kendi nefsine zulmetmez ki? Re­sûlullah (s.a) buyurmuş ki: Burada kasdedilen şey, sizin kasd ettikleriniz değildir, **p sâlih kulun" dediğini duymadınız mı: "Doğrusu şirk, elbette_büyük bir zulüm­dür. (Lukmân, 13) İşte buradaki zulüm de şirktir. Müslim ve başkaları Ukbelfn Âmir'den naklederler ki; o, Resûlullah (s.a)'ın minberde iken: "Ve onlara karşı gü­cünüz yettiğince kuvvet hazırlayın." kavlindeki kuvvetin atmak olduğunu söylemiştir. Yine Tirmizî Hz. Ali'den nakleder ki; o, şöyle demiştir: Ben Resûlullah (s.a)'a bü­yük hac gününden sözettiğimde; o, kurbân günüdür, dedi. Yine Ahmed lbn Hanbel ve Müslim, Enes lbn Mâlik'ten naklederler ki; Resûlullah (s.a) Kevser; Rabbımm bana cennette vermiş olduğu bir ırmaktır buyurmuştur. İşte bu ve benzeri hadisler Peygamber'in Kur'ân tefsirinin örnekleridir.
Sünnet'in Kur'ân tefsîr etmesi muhtelif şekiller de olabilir:
1- Sünnet; Kur'ân da yer alan bir konuyu, yine ona uygun olarak te'kîd eder.
2- Sünnet; Kur'ânda kasdedilen bir hususu açıklar. Mücmel ve müteşâbih âyet­leri izah etmesi bu nevidendir. Namazların vakitleri ye rek'atları, secde ve rükû' ile diğer ibâdetlerin şekilleri, zekâtın mikdân, vakti, nev'î ve haccın edâ ediliş tarzı böyledir.
3- Sünnet; Kur'ân'da mutlak olarak vârid olan âyetleri takyîd eder. Nitekim: "Hırsız erkek ile hırsız kadınların ellerini kesiniz." (Mâide, 38) âyetinde vârid olan mutlak emri sünnet takyîd etmiştir.
4- Sünnet; Kur'ân'da umûmî olarak vârid olan lafzı tahsîs eder. Az önce belirt­miş olduğumuz ve Enfâl süresindeki: "Ey îmân edip îmânlarına zulmü karıştırma­yanlar." (Enfâl, 82) âyetindeki zulmün şirk olduğunu bildiren Hz. Peygamber bu âyeti tahsîs etmiştir.
5- Sünnet; Kur'ân'da müşkil olan lafzı beyân eder. Sözgelimi" fecrin ak ipi, kara ipinden seçilinceye kadar yeyiniçin." âyetin de vârid olan iki ipten maksadın gündüzün aydınlığı ve gecenin karanlığı olduğunu Resûlullah (s.a.) beyân etmiştir.
6- Sünnet; Kur'ân'ın sükût ettiği hükmü açıklığa kavuşturur, Kur'ân'ın zahi­ren sükût ettiği hükümlere sünnet ya ilhak yoluyla veya nass yoluyla, yahut da cüz­den küllin istinbâtı yoluyla açıklık getirir. Sözgelimi Kur'ân-ı Kerîm bir şeyin helâl başkasının da haram olduğunu belirtirken, üçüncü bir şeyin helâl mı haram mı ol­duğunu belirtmez. İşte sünnet, o şeyi bu iki hükümden birine ilhak edebilir. Veya Sünnet; Kur'ân'ı nass yoluyla izah eder. Sözgelimi Kur'ân bir şeyin hükmünü belir­tir. Hz. Peygamber de ortak sebeplere dayanmaları nedeniyle kıyâs yoluyla başka bir şeyi ona ilhak eder. Aslında ilhak edilen şeyin sarih hükmü Kur'ân'da mevcûd değildir. Fakat Hz. Peygamber kıyâs yoluyla onu Kur'ân'da mevcûd olan hükme ilhak etmiştir. Bazen de Kur'ân'da muhtelif mânâlara delâlet eden nasslar buluna­bilir. Bu nassları birleştirerek tek bir anlama yorumlamak mümkün olmaz. İşte bu­rada da ne sünnet nassın muhtelif mânâlarım birleştirerek tek noktada cem'eder.
Ancak Resûlullah Kur'ân'ın bütününü ashabına açıklamış mıdır? tbn Teymiy-ye gibi bazı tslâm bilginlerine göre; Resûlullah (s.a) Kur'ân'ın hepsini lafız lafız as­habına açıklamıştır. İmâm Süyûtî'nin başında bulunduğu bir diğer gruba göre de; Resûlullah (s.a) Kur'ân'ın ancak çok az bir kısmım açıklamıştır. (SUyûtî, el-Itkân, II, 174-179; Zehebî, et-Tefsîr ve'1-Müfessirûn, I, 49)
Kaynak: Ibni Kesir - Tefsir usulu (http://gizlikam.freevar.com/kuran/1.htm)

Sual:
Kur’an-ı kerimi herkes anlayabilir mi, yoksa Resulullah efendimizin açıklaması şart mıdır? Bir de, meal okumakla anlaşılabilir mi?

Cevap:
http://www.ehlisunnetbuyukleri.com/Sorularla-Islamiyet/Detay/Kuran-i-kerimi-herkes-anlayamaz/469

Furkan

Viestien lukumäärä : 9
Join date : 06/03/15

Sayfa başına dön Aşağa gitmek

Sayfa başına dön

- Similar topics

 
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz